FRANKFURT – YXK (Yekîtiya Xwendekarên Kurdistan) ve JXK (Jinên Xwendekarên Kurdistan) üyeleri öncülüğünde, Türkiye’nin Güney Kürdistan’da işlediği savaş suçlarına ve İran’ın Rojhilat’ta işlediği insan hakları suçlarına dikkat çekmek amacıyla Goethe Üniversitesi’nde bir konferansa katılarak konuşma yaptılar. OPCW gibi uluslararası kurumları Kürt toplumuna karşı işlenen suçları soruşturmak ve cezalandırmak konusunda yetersiz ve isteksiz olmakla eleştirdiler.
Yapılan eylemde şu sözler yer aldı.
“Şu anda Kürdistan’da büyük insan hakları ve savaş suçları işleniyor.
Türk devleti Kuzey Irak’ta Güney Kürdistan’daki Kürt gerillalara karşı her gün zehirli gaz kullanmakta, Rojava ve Şengal’deki sivil yerleşim yerlerini her gün bombalamaktadır. Kadın özgürlüğü, ekoloji ve taban demokrasisi için çalışan bizim yaşımızdaki gençler acımasızca öldürülüyor. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) kimyasal silahların izlenmesi ve imha edilmesinden sorumludur. Ancak OPCW’de sadece üye devletler bir soruşturma komisyonu kurabilir. Ancak hiçbir devlet Türk savaş suçlarını kovuşturmak ve cezalandırmak konusunda kendini sorumlu hissetmemektedir. Teorik olarak, Alman hükümeti bir tane için başvurabilir. Ancak Alman hükümetinin sözde “feminist” dış politikası, ekonomik ve jeopolitik çıkarlar için Kürt cesetlerinin üzerinden geçmeyi tercih ediyor.
Öte yandan İran parlamentosu dün Doğu Kürdistan ve İran’da kadın ve gençlerin ayaklanmasına katılan tüm siyasi mahkûmların idam edilmesine karar verdi. Kürt kadın hareketinin “Jin Jiyan Azadî” sloganı arkasında toplananlar topluca idam edilecek. Burada 14,000 kadar siyasi tutukludan bahsediyoruz. 14.000 kadın ve genç insan idam edilecek.
“JIN JIYAN AZADΔ
Türkiye’nin savaş suçları ile İran’ın insan hakları suçları birbiriyle yakından ilişkilidir. Her iki rejimin de ortak noktası Kürt toplumunu bastırmak ve Kürt özgürlük hareketini ezmek istemeleridir. Kürt özgürlük hareketinin üç ayağı – kadın devrimi, ekoloji ve taban demokrasisi – bu rejimlerin baş belasıdır. Esas olarak sadece ulus-devlet aktörlerini tanıyan uluslararası siyasi sistem müdahale edememekte ve müdahale etmek istememektedir.
Bu nedenle sizinle konuşuyoruz, size sesleniyoruz. Biz öğrencilerin Korona uykumuzdan uyanmamızın ve çağımızın en acil meselelerine karşı tavır almamızın zamanı geldi. Devletin suç ortaklığına karşı dayanışmamızı ortaya koymalıyız. Kadınlar, gençler, öğrenci gençler kendi ellerini taşın altına koymalıdır. Frankfurt’tan Kürdistan’a sesleniyoruz: Uluslararası dayanışmaya selam olsun! Jin Jiyan Azadî!”
Dersteki öğrenciler olumlu tepki göstererek eylemi ve konuşmayı alkışladılar.