BEHDİNAN – Yazılı bir açıklama yapan YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı, Zeynep Kınacı’yı (Zîlan) andı.
YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı açıklamasında şunları belirtti: “Bizlere özgür ve onurlu bir yaşamı miras bırakan büyük şehidimiz Zîlan yoldaşı şahadetinin 23. yıldönümünde saygı ve minnet ile anıyor, Zîlan yoldaş şahsında fedai çizgisinin zafer kişiliğini ve tarzını kendilerine esas alıp köklü direniş geleneğimizi bu günlere getiren kahraman şehitlerimiz; Sema Yüce, Fikri Baygeldi, Gulan ‘Filiz Yerlikaya’, Zîlan Pepule, Fatoş, Rojbîn, Ronahî, Elefterya, Arîn, Çiçek Tekoşîn, Avesta, Delal, Armanç, Medya, Dicle, Jindar, Uğur Şakar, Zülküf Gezen, Ümit Acar, Yonca Akıcı, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar, Sıraç Yüksek, Mahsum Pamay yoldaşların şahsında tüm devrim şehitlerini sevgi-saygı ve minnet ile anıyor ve bu kutsal değerlerimizin anılarını zaferle taçlandırarak layık olacağımızın sözünü bir kez daha bugün vesilesiyle yeniliyoruz.
‘ZÎLAN’IN EYLEMİ İŞTAR GELENEĞİNİ YEŞERTMENİN ADIDIR’
Zîlan yoldaşın gerçekleştirdiği soylu kutsal eylem, aşk-savaş ve zafer tanrıçası olan İştar geleneğinin uzun bir süreden sonra bir kez daha bu kadim topraklarda yeşertmenin adı olmaktadır. 5000 yıldır bu topraklarda ataerkil egemen sistemin kadın şahsında düşürdüğü toplum ve insanlığı anlamlı ve özgürce yaşamanın manifestosunun çağrısının adıdır Zîlan yoldaş. Emperyalizme, sömürgeciliğe ve faşizme karşı büyük bir başkaldırı ve direnmenin adıdır Zîlan yoldaş. Kürdistanı sömürgeciliğe zindan etmenin adıdır Zîlan yoldaş. Türkiye halklarının başına bela olan faşist rejimlerin beyninde ve kalbinde kendini patlatmanın ve soykırımcı rejimi paramparça ederek onu şoke etmenin adıdır Zîlan yoldaş.
Tanrıça Zîlan’da ifadesini bulan aşk, savaş ve zafer kişiliği bugün Kürdistan somutunda, dağda, şehirde, zindanda kısaca kapitalist sisteme karşı her nerede olursa olsun Kürt kadını şahsında Zîlanca fedai tarzı mücadele yaşanmakta olup, fedai Kürt kadının öncülüğünde her geçen gün soylu Ana tanrıca geleneğinin direniş kültürü başta Kürdistan olmak üzere Ortadoğu ve dünyada güçlenerek yayılmaktadır. Önderliğimiz Zîlan yoldaşın hakikatini ‘Zîlan benim tanrıçamdır’ sözleri ile ifade etti. Tanrıçalığın İştar’dan Zîlanlara güncellendiğini ve zaferli kılındığını ortaya koydu. Bu anlamda Zîlan gerçeği sadece bir kişi değil, Özgürlük manifestosu olarak derinleştirilmiş kadın kişiliğinin köklü tarihsel, toplumsal özünün gün yüzüne çıkarılması, an devrimciliğinin başarısı ve geleceğinin özgürlüklü kılınmasının sembolü olmuştur.
Önderliğimiz Zîlan gerçeği şahsında somutlaşan bu hakikati kopuş teorisi ve kadın kurtuluş ideolojisi ve ilkeleri olarak başta biz Kürt kadınları olmak üzere bölge ve dünya kadınlarını, halklarını özgürlüğe götürecek perspektifler olarak Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlüğü paradigmasıyla somutlaşmıştır.
Tanrıça Zîlan gerçeği, tarihsel olarak içinde bulunduğu toplumsal gerçekliğin hakkını vermek kadar, dönemin bir özgürlük militanı olarak kendisine dayattığı sorumlulukları yerine getirmenin hakkını da vermiştir. Tanrıça Zîlan gerçekliği Önderliğimizin düşünce ve çabalarını en derinden kavrayan, özümseyen, yaşam ve eylem kişiliğini, tarzını, temposunu oluşturmak kadar, iddiasını, kararlılığını ortaya koyarak kadın hareketimizin öncü kadın militanı olmuştur. Kadının özgürleşme düzeyinin erkeği de özgürlüğe çektiğini, özgür toplum ve özgür yaşamın ancak böyle yaratılacağını Önderliğimiz ‘Zîlanlaşan kadını, Agitleşen erkeği severiz’ şeklinde ifade etmiştir.
‘ADINI TARİHE ALTIN HARFLERLE YAZDIRDI’
Kürt halkının ve tüm insanlığın özgür yaşam umudu olan Önder Apo’ya yönelik gerçekleştirilmek istenen komployu en derinden hisseden ve bunun önünü almanın en temel yolunun düşmanı sarsacak bir eylemlilik olduğunu bilince çıkaran Zîlan yoldaş, ’96 yılının 30 Haziran’ında görkemli eylemini gerçekleştirerek özgürlük tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Zîlan gerçekliği bu anlamı ile Önderlik gerçeğimizin ve özgürlük mücadelemizin ortaya çıkardığı bir hakikat olmaktadır. Kendi yaşamında ve eyleminde etik-estetik değerlerini açığa çıkartan, derin bir yurtseverlik bilinci taşıyan, kendisini en iyi şekilde örgütleyen, zaferi kazanmak için büyük bir mücadele veren ve eylemini özgür irade ile gerçekleştiren Zîlan yoldaş aslında Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nin somutluk kazanmış ve hakikate dönüşmüş halidir. Eylemi ile tek yönlü olmayı aşmış; yalnızca askeri değil ideolojik, felsefik ve siyasi bir mesaj olmayı başarmıştır.
Önderliğimizin Kürt kadını, erkeği ve toplumu şahsında yaşanan büyük kaybediş ve trajediye karşı büyük kazanma ve kutsallığı yaratmanın öncüsü olan şehitler gerçeğimize verdiği anlam, değer ve yaşatma biçimi her zaman tarihsel derinliğine inme, an’ı zaferli kılma ve özgür yaşamı teminat altına alma temelinde olmaktadır. Nitekim bu kapsamda özgür yaşamın katliamcıları, sömürü düzeninin trajedilerinin, acılarının yaratıcısı olan kapitalist modernite güçlerinin büyük ve tarihi uluslararası komplosuna karşı, demokratik modernite paradigmasını geliştirerek tarihi bir mücadele yürütmektedir. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde 3. Dünya Savaşı gelişmelerini dikkate aldığımızda bu mücadelenin ne denli ete, kemiğe büründüğünü ve kıran kırana geliştiğini bizzat yaşayarak görüyoruz. En başta Önderliğimizi merkeze alan, İmralı tecrit sistemi olmak üzere hareketimize dayatılan tasfiye, halkımızı soykırıma tabi tutma temelinde ki saldırı konsepti tüm şiddetiyle sürmektedir. Buna karşı Önderliğimizin direniş tutumu bu güçlerin zihniyet kodlarında açılan gedikleri daha da büyütmekte, sistemsel çözümsüzlüğünü derinleştirdiği kadar, çözülüşünü ve çöküşünü hızlandırmaktadır.
Nasıl ki 90’lı yıllarda Önderliğimize yönelerek, Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmek ve Kürt halkını baskı, zulüm, işkence ve faali meçhullerle bitirmek istemişse; bugün de sömürgeci faşist rejim aynı konseptle yönelimlerini arttırarak devam ettirmektedir. Türk faşist iktidarının günümüzde kendisini sürdürebilmesinin tek yolu olarak Önderliğimizin ve özgürlük hareketimizin şahsında Kürt halkını fiziki ve kültürel olarak yok etmeye bağlamıştır. Faşist AKP rejimi gözü dönmüşmüşçesine vahşice her yere saldırmakta, adeta kan siyaseti ile ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Bu anlamda 2019 mücadele yılı belki de mücadele tarihimizde tüm bu gelişmelerin en fazla görünür hale geldiği bir yıl olma niteliğini taşımaktadır.
Bir yandan en derin, kapsamlı ve tehlikeleri büyük saldırılar ile karşı karşıyayız, diğer yandan da kadın öncülüğünde gelişmelerin en fazla güçlendiği ve öne çıktığı bir mücadele yılı, dönemini yaşamaktayız. Yani ne saldırılar ne de buna karşı gelişen direniş sıradan değildir, olağanüstü bir nitelik taşımaktadır. 2019 yılına hareketimizin ‘Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’ şiarı temelinde topyekün bir hamle ile giriş yaptık. Ve bu hamlenin öncülüğünü bir Kürt kadını, anası ve seçilmiş siyasetçisi olarak Leyla Güven yaptı. Saralardan, Kemal, Hayri, Zîlanlara kadar uzanan şehitler çizgimizden aldığı güçle böyle bir karara ulaştığını söyleyen değerli yurtsever anamızın gerçekleştirmiş olduğu eylem, Önderliğimizin emekleri, şehitlerimizin kanının toplumda mücadeleyi fedaileşme düzeyinde radikalleştirdiğini ortaya koymaktadır. Bu eylemlerin amacına ulaşmasında en büyük emeğin sahibi olan ve bedeline de göğüs gerenler beyaz tülbentli analarımız olmuştur. Bugün Zîlan çizgisinin örgütlü bir toplumsal fedailik duruşu kazanmış olması en büyük gurur ve güç kaynağımız olmaktadır. İçinde bulunduğumuz sürecin en somut, yakıcı hakikati bu olmaktadır. Ve elbette bu hakikat bizlere tarihi sorumluluklar yüklemektedir.
YJA Star olarak da her zaman olduğu gibi bugün de her an her dakika kendimize esas aldığımız ve uygulamayı bir ibadet saydığımız çizgi Zîlan çizgisidir. Önderliğimizin de çok net bir şekilde belirttiği gibi, ‘Zîlan bizim komutanımız ve bizler onun emir erleriyiz. ‘Eğer bugün Kürdistan’ın dört parçasında kadınlar kendini örgütlü hale getirerek iradeye dönüştürüyorsa bu Zîlan yoldaşın kadına açtığı özgürlük yolundan dolayıdır. Biliyoruz ki, Kürt kadının ulaştığı örgütlülük düzeyi Zîlan mücadelesinin açığa çıkarttığı örgütlülük düzeyidir. Kadın ordulaşması eğer bugün büyümüş, gelişmiş ve yalnızca Kürdistan kadınlarına değil, Ortadoğu ve dünya kadınlarına ilham oluyor, çekim noktasına dönüşüyorsa bu Zîlan yoldaşın büyük emek ve çabasının ürünüdür.
YJA Star olarak, bu büyük emeğe sahip çıkacağımızı belirtirken; Zîlan yoldaşın eylemini ve yaşam tarzını kendimize uygulanması kesin bir emir olarak alıyor, bu emri nihai zafere dönüştürene kadar bir an bile mücadele gerçekliğimizden şaşmayacağımızı belirtiyoruz. Bu büyük ve anlamlı eylemin yirmi üçüncü yıldönümü vesilesiyle diyoruz ki; Önderliğe ve özgürlüğe daha yakın olduğumuz günleri yaşıyoruz. Tecriti kırmak faşizmi yıkmak ve zaferi yaratmak tanrıçalaşan Zîlan tarzında mücadele etmekten geçiyor. Zîlanca mücadeleyi Kürdistan’ın her yerinde büyütmenin sözünü yinelerken, bir kez daha Zîlan yoldaşın emir ve komutası altında eyleminin dayandığı tüm ideolojik örgütsel askeri gerekleri yerine getirmenin sözünü veriyoruz bu temelde tüm devrim şehitlerimizi tekrardan sevgi-saygı ve minnetle anıyor, anılarına bağlılık, bizlere bıraktıkları büyük miraslarına layık olacağımızı belirtiyoruz.”