HABER MERKEZİ –
“Geçmiş türlü yönleri ile tanımlanabilecek, değerlendirilebilecek ve faydalanabilecek güçlü bir silahtır. Hafızanın silahıdır. Anıların, ömrün önemli bir kesitinin silahıdır. Bu silahın nasıl kullanılacağı, onu kavrayan elin yeteneğine ve bilincine bağlıdır.
Geçmiş silahı ile büyük başarılar elde edilip anlamlar ve dersler çıkarılabileceği gibi, onunla intihar da edilebilir.
Kimileri intiharı yani ihaneti, köleliği tercih eder, kimileri ise zaferi ve büyümeyi…
Kürt halkının zaferi ve büyümeyi tercih ettiğini, üzerinden 37 yıl geçmiş olmasına rağmen, tüm eskimelere ve unutulmalara adeta meydan okuyarak her an katlanarak çoğalan, her yıldönümünde daha büyük zaferlerin ve intikam sözlerinin, şehîdlere bağlılığın gerekçesi haline gelen, inada, inanca, iradeye, güce ilham kaynağı olan 15 Ağustos Zaferini “Diriliş Bayramı” olarak kutlamasından anlıyoruz. Yani Kürt halkı bu silahı layıkıyla kullanıyor. Sahibi olduğu bu güçlü silahı kullanmasını biliyor. Bu silah ile ilk kurşunu sıkıyor. Böylece soluksuz var olma savaşı günümüze kadar hız kesmeden sürüyor. İlk kıvılcım Agit’in gözlerinde parlıyor.
Şanlı 15 Ağustos Atılımı, efsanevi komutan Mahsum Korkmaz (Agit) yoldaşın komutası altında Siirt’in Eruh ve Colemêrg’in Şemdinli ilçelerinde bulunan askeri karakollara ve devletin resmi kurumlarına yapılan planlı, hazırlıklı eş zamanlı baskınlar ile kısa sürede elde edilen zafer, Kürt halkının kendi iradesinin, özgücünün kanıtı ve HRK’nin (Kürdistan Kurtuluş Ordusu) ilanıdır. Bu eylemde Komutan Agit’in gözlerinde çakan şimşek ile sömürgeci beyinlerce yaratılan zifiri karanlık aniden aydınlığa boğuldu. Düşmanın önünü kesmeye gücünün yetmediği bu ışık seli muazzam bir hızla Kürdistan’ın en ücra köşelerini bile aydınlattı. İlk kurşun ile Kürt halkına biçmeye çalıştıkları kefen paramparça edilip bu karanlık kader ters yüz edildi. Bu unutulmaz bir ilktir. İç ve dış köleliğe, ihanete, sömürgeciliğe sıkılan ilk kurşundur. Dirilişin kendisi ve var olmaya cesaretle adım atmaktır. Onurlu yaşamın kapısıdır.
37. yıldönümünü yaşadığımız 15 Ağustos Zaferi Kürt halkının şanlı geçmişidir. Karartılmak istenen tarihin belgelenmiş aydınlık yengisidir. Uçurumun kenarındaki en güvenilir, sarsılmaz parmaklıklardır. 15 Ağustos Zaferi Kürt halkının gülen yüzü, güçlü silahıdır. Kürt halkı, PKK öncülüğünde bu silahı en etkili şekilde kullanmasını şehîdlerin mirası bilerek kutlu bir görev bilinciyle yürütmüştür. 15 Ağustos Atılımı kahramanlık geleneğinin ilk halkası olduğu için geçmişin bir anısı değil adeta heybetli bir anıttır.
15 Ağustos Zaferine kadar olan süreç PKK’nin ideolojisinin ve felsefesinin kanıtlandığı, bir dil oluşturduğu süreçtir. 15 Ağustos Hamlesi ile bu dil, uzun zamanların suskunluğunu bozarak kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı. 15 Ağustos Zaferi bizim ilk sözcüğümüzün yaratıcısıdır. İlk sözcüğümüz; ZAFER!
Bu kutsal ve büyük zaferimiz, ulusal diriliş günümüz başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşlara, gerilla güçlerine, yurtsever halkımıza ve demokratik insanlığa kutlu olsun!”