VAN- HDP İl binası önünde gözaltına alınan Tüncer, şunları söyledi:
“Gözaltına alınırken getirilen zırhlı araca bindirildim. Darp cebir raporu için hastaneye götürüldüm ancak ilk olarak iki tüp kan alındı. Gözaltına alınırken ve kan örneği alınırken de savcılık kararı göstermediler. Sonra darp cebir raporu aldılar. Hastanedeki işlemlerinin bitince zırhlı araca götürüldüm. Bu sefer aracı hastanenin girişine değil, 300 metre uzaklıkta kuytu bir köşeye bırakmışlardı. Araca doğru giderken TEM Şube amiri olduğunu tahmin ettiğim polis ‘nerde lan bunun kelepçesi’ diye söylendi ve hızlı bir şekilde ters kelepçe yapıp araca bindirdiler. Oturduğum gibi kalkmamı istediler. Ben başka bir araca bindirileceğiz düşüncesiyle ayağa kalkıp kapıya doğru hareket ederken 3 kişi araca bindi ve beni darp etmeye başladı. Daha sonra beni ters kelepçeli şekilde araçta yatırıp başımı dizlerinin arasına alıp darp etmeye devam ettiler. O arada elime metal şişe tarzında bir cisim konuldu. Elime bırakılarak parmak izlerimin çıktığı şeye itiraz etmeye başladım. Ama onlar darp etmeye devam etti, bu nedenle ben ellerimi sert bir şekilde kapattım. Bu sefer elime başka bir şey bırakmaya çalıştılar, ancak ben ellerimi açmayınca, sağ elimi zırhlı aracın demirine vurmaya başladılar. Hiçbir şekilde avuçlarımı açmayınca bu sefer elleriyle açmaya başladılar. Ardından bir bant getirip dört parmağıma yapıştırdılar ve bandı çektiler. Bu yaşananlardan sonra beni Emniyet’e götürdüler ve bu süre zarfında da darp etmeye devam ettiler.”
Hastaneye götürmediler
Emniyet’e götürüldüğünde cebir raporu için tekrar hastaneye gitmek istediğini, ancak yetkili polislerin kendisine “seni serbest bırakacaklar zaten” deyip talebini yerine getirmediklerini ifade eden Tüncer, “Sonraki gün avukatım gelince ters kelepçe, darp ve elime zorla bırakılıp parmak izlerimin alınmasına ilişkin bilgileri kendisine aktardım. Emniyet’teki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılmamın hemen ardından avukatımla maruz bırakıldığım işkence ve yaşanan parmak izi durumuna dair söz konusu polisler hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Emniyet’teki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldım ve gittiğim hastaneye cebir raporu aldım” şeklinde konuştu.
Sindirmeye çalışıyorlar
Serbest bırakılmasının ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilciliğine başvurarak, yaşadıklarını anlattığını belirten Tüncer, gözaltı ve işkencelerle HDP’lilerin sindirilmeye çalışıldığını ve demokratik siyaset alanın kriminalize edilmeye çalışıldığını söyledi. Gözaltı gerekçesinin “ihbar” üzerine olduğunun tarafına iletildiğini anlatan Tüncer, “Bu gözaltıların asıl amacı HDP ve partinin gençlik çalışanlarının çalışmalarını kriminalize etmek. Bir ay önce yapılmış bir ihbar üzerine gözaltına işlemini bir ay sonra yapılması, yaşanan çelişkinin açıklığını gözler önüne seriyor” dedi.
Komplo hazırlığıydı
Hiçbir somut delil olmadan HDP Gençlik Meclisi üyelerini gözaltı ve tutuklamalarla yıldırmaya çalıştıklarını kaydeden Tüncer, şunları ekledi: “Benim yaşadığım gözaltı işlemi sırasında oluşturulmak istenilen komplo bunun gösteridir. HDP yurtsever gençlik, Kürdistan gençliği bu özel savaş politikasının farkındadır. Yurtsever gençlik bu baskılarla yılmayacak, 90’lardan biliyoruz. Direnmeye devam edeceğiz.”