HABER MERKEZİ
Değerlerimizi anlatmak zor. Anılarına bağlı kalmak büyük bir uğraş ve çaba ister. Zor, zorun üstüne gitmek de zor. “İnsanlar zorun üstüne gitti mi başarır.” diye yazmıştı Ş. Harun Sıne yoldaş anı defterime. “Bir gün şehit düşersem beni unutma, ‘insanlar zorun üstüne gitti mi başarır’ sözümü yani. Umarım sen de uğraştıkça, emek harcadıkça başarırsın.” diye de eklemişti. Şimdi Harun yoldaş, seni ve senin gibi meyve bahçelerine konuk olmuş yoldaşları ‘unutmak ihanettir’ bizim için.
Heval Harun, devrim o kadar acı ki! Bizde bir devrim aşkı var ve ayrıca epeyce birikmiş anı var unutulmaması, yaşatılması gereken. Mücadeleye sıkı bir şekilde sarılmamızı sağlayan senin gibi yoldaşlarımız var.
Harun yoldaş; özgürlük tutkusunu, Önder Apo’ya, partiye bağlılığını en sade ve temiz şekilde ifade eden Zilanların yoldaşı, komutan Agit’in savaşçısı!
Doğu Kürdistan’ın Sıne şehrinin tarihten gelen yurtseverlik bilinciyle ve en temiz duygularıyla Kürt özgürlük hareketine katılım yapmıştı. Ailesinde köklü bir yurtseverlik geleneği hâkimdir. Saflarımızda birçok yakın akrabası ve şehitleri vardır.
Harun arkadaşın da şehit düşen birçok değerli arkadaş gibi çok değerli emekleri olmuştur. Harun arkadaşı anlatmamak demek, onun gibi birçok yoldaşın tarihimizde kaybolması demektir.
Harun arkadaş pratikçi, emektar ve coşku dolu bir insandı. Heval Harun için çalışmak, kendini vermek, zorluğa göğüs germek bir zevkti. Zorluğun olduğu yerde o vardı. Nerede yoğun bir tempo varsa, her zaman orada olmak onun için bir moraldi. Öncü duruşuyla, militan kişiliğiyle ve dürüstlüğüyle insanı kendine çeken bir yapıya sahipti. Bundan dolayı da Harun arkadaşın olduğu yerde herkes onunla çalışmak istiyordu.
Harun yoldaş için bütün örgüt çalışmaları bir zorunluluk değil, sadece yerine getirilmesi gereken bir devrimcinin görevleri idi. Bunun için iradesi güçlü, azmi yüksek, coşkusu ve morali önde olan biriydi. Hiç kimse Harun yoldaşa zorla bir iş yaptırmamıştır, çalıştırmamıştır. Kimse bunu inkâr edebilir mi? Kesinlikle hayır! Her zaman severek, bilerek yapmıştır. Savaşmayı ve çalışmayı bir tutku haline getirmiş, gittiği her yerde saygınlık uyandıran birisi olmuştur. Bu bir yönüdür Harun yoldaşın.
Diğer bir yönü özgücü ile hareket etmesi. Bu yönü, o daha yeni savaşçıyken, temel eğitim devresinde şube komutanımız olan bir yoldaşın ona ilişkin değerlendirmesiydi. Özgücü ile hareket etmesi, yaşama katılması dikkat çeken yön olmuştur. Bunu pratiği ile de göstermiştir. O hiç kendisini düşünmemiş, onda bireyciliğin adı bile hiçbir zaman olmamıştır. En zor koşullarda dahi kendisinden çok yoldaşlarını düşünmüştür. Bildiği her şeyi, tecrübesini arkadaşıyla paylaşmayı esas almıştır. Yoldaşlığı içtendir ve dürüstlük temeline dayalıdır. Yoldaşının yaptığı hataları telafi edip onları aşmasına yardımcı olmuştur. Her zaman yapıcı bir karakterde ve anlayıştadır.
Diğer yandan Harun arkadaşın sorunlara yaklaşımı, yaşama bakış açısı ve insanlarla ilişki tarzı; bilgi ve birikimi üst düzeyde olmadığı, teorik açıdan fazla gelişkin sayılamayacağı halde çok ustacaydı. Kısa bir pratik deneyimle çok büyük tecrübeler elde etmişti. Yaşam tarzıyla, yanlış yaklaşım ve anlayışlara ne zemin, ne de taviz veriyordu.
PKK’de komutanlık, yönetim olmak daha çok hizmet edebilmektir. Harun yoldaş bunu bildiği için birçok zaman yönetimde yerini aldı. Komutan olmayı başardı. PKK’de komutanın daha çok hizmet ettiği ilkesini her zaman kendine esas aldı. Harun yoldaş komutan kişiliğiyle çok cesaretli, fedakâr ve fedai bir ruha sahipti. Cesareti, emeği, isteği, coşkusu, ülkesine olan aşkı, halkına olan sevgisi, yoldaşına olan saygısı Harun yoldaşı yaşamla bir kılıyordu. Diğer yandan yoldaşlarıyla o kadar içli dışlıydı ki yoldaşları onunla hiçbir çekince yaşamadan ilişkilenirlerdi. Ama söz konusu örgüt olunca da Harun yoldaşın sınırları oldukça netti.
Harun arkadaşın intikamcı yönü, onun yoldaşlarına olan bağlılığının ayrı bir kanıtıydı. Bir yerde bir yoldaş şehit düşmüşse, ne yapıp edip onun intikamını almak adına misilleme eylemi yapılması konusunda dayatıcı olurdu. Onun bu yaklaşımı, bulunduğu ortamda güçlü bir yoldaşlık ruhunun oluşmasına önayaktı.
Bütün hayali kuzeye gitmekti. Buna çok iyi de hazırlanmıştı. Bulunduğu alan neresi olursa olsun çalışmalara en üst düzeyde katılım sergilemesi bu hazırlık düzeyiyle bağlantılıydı. Kuzeye bu kadar gitmek istemesinin nedeni Önderliğe ve sürece cevap olmak içindi. Bu konuda iddialı ve ısrarlıydı. Onun düşüncesinin ve yaşamının merkezinde Önderlik vardı.
Harun yoldaşı bunlarla ifade etmek elbette yetersizdir. Ben, Harun yoldaş şehit mertebesine ulaştığı için bunu bir görev bildim. Anısına sahip çıkma temelinde bu yazıyı kaleme aldım. Harun Sıne yoldaşı tanıyan, gören arkadaşlar bu yazıyı okurlarsa yetersiz kaldığım görülecektir.
“Kendimizi yetiştirip geliştirmezsek düşmanın istemini yerine getirmiş oluruz. Bir an önce kendimizi geliştirmek zorundayız.” dedi Heval Harun. Bunun için ne kadar yetersiz de olsa çaba harcıyorum ve başaracağım, çünkü mecburum Harun yoldaş. Komutanımsan, yoldaşımsan buna mecburum. Sana ve senin gibi manevi değerlerime layık olacağım. Mücadeleye, anılarınıza sıcak bir şekilde sarılacağım.
Sidar MAZLUM